6 Haziran 2014 Cuma

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin DEMOKRASİ, LAİKLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

ŞAHHÜSEYİNOĞLU KİTAPLARI: 7
Pir Sultan Abdal Derneğinin 
DEMOKRASİ, LAİKLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

Kitabın Arka Kapağındaki Yazı

Anadolu Alevi toplumunun sorunlarıyla ilgili emekçilerin sorunları (demokrasi, laiklik, özgürlük, ekonomik bağımsızlık, iş güvencesi, eğitim, sağlık, barış vb.) iç içe ve ortaktır. Ancak Alevi toplumunun kimliğinden kaynaklanan sorunları bulunmaktadır. Diğer emekçilerden ayrışmadan kimlikleriyle özgürce yaşamak istemektedirler.
Binlerce yıldan beri, egemen güçler, kendi çıkarlarını korumak için emekçilerin örgütlenmelerini ve sorunlarını sahiplenmelerini engellemeye, çeşitli yöntemlerle onları karşı karşıya getirmeye çalışmışlardır. Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti; Alevi toplumunu potansiyel suçlu görmüş, 900 yıl baskı ve katliam uygulamışlardır. Cumhuriyet döneminde de devlet erkini elinde tutan Medrese kafalı siyasi güçler de, Alevileri potansiyel suçlu görmüşler. Kimi zaman toplu katliamlara yönelmiş; kimi zaman oy tabanı görmüş; kimi zaman Alevileri "Türk-İslam" sentezi içinde eritmeyi ve asimle etmeyi, devlet Aleviliğini kabullendirmeyi amaçlamışlardır. Böylece Alevi toplumunu evrensel özünden ve emekçilerden koparmaya çalışmışlardır. Bu yapıt, egemen güçlerin amacını, işbirlikçileri ve takkiyecileri gün ışığına çıkarmayı amaçlamıştır...

Ödenek Bildirisi

Kitabın arka kapağında bu düşüncelere yer verilmiştir. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin, devletten para almaya çalışan Alevi örgütlerine tepkisi kitapta şöyle dile getirir:

“Alevi inançlı toplum, bin yıldan beri kendi kültürlerini ve bu kültüre dayalı inançlarını sürdürmek için nice toplu katliamlara uğradılar, baskılar gördüler. İzzettin Doğan ve benzeri kişilerin bunu unutmalarının ve görmezlikten gelmelerinin mutlaka bir nedeni olsa gerekir. Kardeşliği, barışı ve çağdaşlaşmayı ilke edinen Alevi toplumu, ortaçağın şeriatçı ve ırkçı anlayışı içinde asimile etmeye yardımcı olmak toplumsal ve inançsal bir ihanettir.
Alevi inançlı toplum, insanlar arasında dinsel ayrışmayı körükleyen Diyanet’ten pay istemez. Tam tersine, demokrat ve laik olan bir toplumda devletin hiç bir dini veya mezhebi desteklememesi gerektiği inancını taşıyor. Ve Anadolu Alevileri diyor ki:
* Diyanet İşleri Başkanlığı devlet birimi içinden çıkarılmalıdır. Devlet, hiç bir dine ve mezhebe ekonomik ve politik destek vermemelidir.
* Çocuk ve insan haklarına engel oluşturan zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. 
* Biz Alevi toplumu olarak gerçekten ülkenin birliğini, insanlar arasında kardeşliği ve barışı istiyorsak, baskılara ve asimile etmeye yönelik tüm uygulamalara karşı çıkmalıyız. Kurum ve kurallarıyla tam işlerlik kazanacak bir demokrasi için uğraş vermeliyiz.
*  Pir Sultan Abdal Kültür Dernekler olarak, İzzettin Doğan’ın Diyanet’ten pay istemesini, böylece Alevi inançlı toplumu şeriatçı ve ırkçı partiler içinde asimile etme önerisini nefretle kınıyoruz.
İzzettin Doğan’ın Alevilik, demokrasi ve laiklik diye bir sorununun olmadığı, onun alevi inançlı toplumu devlet desteğiyle kendi egemenliğine almak ve çıkarlarına basamak yapmak istediği herkesçe bilinmelidir.
* Tüm inanan insanlar kendi inançlarını özgürce yerine getirmelidir. Bunun gerçekleşmesi de ancak kurum ve kurallarıyla işlerlik kazanan demokrasilerde olur. Alevi inançlı toplum düşüncesinin özünde bu yatar. Gerçek Aleviler, bu inançla barışı ve çağdaşlaşmayı isterler. Ve bu alanda üzerlerine düşen görevi de demokrasi güçleriyle birlikte yürütmeyi amaçlarlar.

Saygılarımla. 26


26 Demokrasi, Laiklik ve Demokrasi Mücadelesi, s. 100; Genel Sekreter Emel Sungur imzasıyla 28 Ekim 1995 tarihli basın bildirisidir. 
S. ÖZEROL: Dirençli Eğitimci-Örgütçü ve Araştırmacı Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu, Ürün Yay. Ankara 2009, s. 139

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder