12 Mart 2021 Cuma

"Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar" Kitabı Üzerine

"Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar" Kitabı Üzerine

Kitabın arka kapağında yazılış amacı şöyle belirlenmiştir:
“Bu kitabın yazımında güdülen amaç etnik ve inançsa ltoplulukların arasına sokulan kin ve kan güdümünü körüklemek değildir; dinselbir inancı üstün tutma veya küçümseme de değildir. Amaç bu tür katliamların mezhep (Alevilerle Sünnilerin) ya da sağ-sol çatışması olmadığını; emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerin ortak planlarının perde arkası gizli güçlertarafından uygulanmasının sonucu olduğunu bir yönü ile sergilemektedir.”
Malatya, Kahramanmaraş, Çorumve Sivas illerinde meydana gelen olayları-katliamları belgelerle anlatan birderleme-araştırma çalışması. Dört ilimizdeki olayların öncesi, olaylar vekatlim anları ve sonrası ile ilgili bazı anlatımları örnek olarak vermek istiyorum. Bunları okuduğunuzda kendinizi bile sorgulama gereksinimi duyacaksınız.

“Yenimahalle ve SakaryaMahalleleri”

“Faşistler tarafından öldürülen iki öğretmenin cenaze töreni sırasında çıkan olaylardan sonra,saldırgan bir grup, “Müslüman Türkiye, komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla mahalleler arasında dolaşmaya başladılar. Daha sonra öncü sayılan öncü sayılan 30’a yakın ülkücü, bir evde toplanarak 23 Aralık 1978 günü saldırılacak Alevilerin evlerini, saldırıda kullanılacak sopa, dinamit, gazyağı gibi malzemeleri ve görevlileri belirledi. 23 Aralık Cumartesi günü sabahı, belirlenen alevi evlerine otomatik silahlarla saldırdılar. Pencereden içeriye patlayıcıve yanıcı madde atarak yangın çıkardılar. Yangından kurtulmak için dışarıçıkanları kadın, çocuk, yaşlı demeden sopalarla dövmeye başladılar. Erkekleri, kadınları toplayarak “kelime-i şahadet” getirmeye zorladılar.
Kudret KUDRETOĞLU: Sakarya Mahallesi Üçüncü Selim Sokakta oturuyoruz. 23 Aralık 1978 günüsabahı, yakınımızda bulunan Çınar Camii önünde 300-400 kişilik bir grup toplanmıştı. “Müslüman Türkiye, aleviler Moskova’ya, Maraş Ovası Müslümanların yuvası” diye bağırıyorlardı. Bizim sokağa doğru yürüdüler. Saldırganlarınbazısı avcılar gibi giyinmişlerdi. Bazılarının da yüzleri örtülüydü (maskeli).Ellerinde av tüfeği, çivili tahta ve benzeri silahlar, sopalar vardı. Evimizin önüne geldiler. Karşı komşumuz Naime Baltacı, “Durun” dedi. MahalledekiAlevilerin evlerini tek tek gösterdi. Naime kadın, “Müslüman olan, dinini,milletini seven yürüsün Alevilerin üstüne” diye topluluğu tahrik ediyordu. Bu sırada Musa Suna’nın evine yöneldiler. Damdan bakıyorduk, Musa Suna’nın evinin bulunduğu taraftan duman ve alevler çıkmaya başladı. Biz de korkudan ev sahibimiz Milcan Balar’ın evine sığındık. Gece saat 03 00 sıralarında ev sahibi bizi uyandırıp dedi ki, ‘Çınar Cami’nin bitişiğindeki Kırıkhanlı Dişçinin evinde 7 tane ölü var. Onların acısından rahat vermiyorlar. Alevileri çıkarmazsanız sizin de evinizi yakacağız diyorlar, durmayın gidin.’ Biz de önce evimize gittik, sonra İsadivanlı Mahallesindeki Şeker Apartmanına sığındık. Bizden sonra evimizin eşyalarını yağmalamışlar, ateşe vererek yakmışlar. 27 

“Cuma’dan Cuma'ya”


“Dini görevliler, sofular ve tarikat reisleri, "Haftanın ilk günü olan Cuma günü çalıştırılan hayvanların (Öküz, at, eşek v.b.) dinlenmesi, ayrıca insanların da Cuma namazında bir arada namaz kılmaları, sohbet ederek yakın ilişkiler kurmaları, kötülüklerin önlenmesinde birbirine destek olmaları, barış ve dostluğu geliştirmeleri için bir fırsattır-bir sevap günüdür” derler. Oysa Osmanlı’dan günümüze değin toplusaldırıların ve katliamların birçoğu Cuma namazı çıkışında başlamıştır. Kahramanmaraş, Sivas, Çorum katliamlarının hepsi de Cuma namazından sonrabaşlamıştır. Toplumsal saldırı ve katliamlarda, “Camilere bomba konduğu;camilerin yakıldığı, camide namaz kılan Müslümanlara silahlar ateş edildiği... ”Söylentileri yayılarak halk kışkırtılmak istenmiştir ve kışkırtılmıştır. Oysane cami yakılmış, ne de namaz kılanlara ateş edilmiştir? Ama olan olmuştur...” 28

Akşam Gazetesi : “İlginç Bir Kitap”

Dün postadan çıkan ilginç bir kitabı, okurlarımın bilgisine sunmak gereği duyuyorum.
Yazan: H. Nedim Şahhüseyinoğlu
Adı: Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar (Malatya, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas Katliamlarının İçyüzüne Dönük Bir İnceleme)
Yayınlayan: İtalik kitaplar
Adres: Olgunlar Sokak, KitapPark No: 8
Bakanlıklar/Ankara
Telefon: 0312 419 41 12, Faks:425 15 52
Bu belgesel kitaba bir gözatın da Türkiye’nin nereden nereye savrulduğunu, bugünkü maceramızın altındahangi tezgâhların bulunduğunu anlayın. 29

Aydınlık Dergisi:


Değeri ölçülemeyecek ikinci kitabımız ise arkadaşımız emekli öğretmen Nedim Şahhüseyinoğlu’nun, “YakınTarihimizde Kitlesel Katliamlar” adlı yapıtıyla arkadaşımız, Malatya, Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas kırımlarının özüne ışık tutuyor. Bu kitapta bukırımlarla ilgili her türlü olayı kesin belgeleriyle bulacaksınız. Şahhüseyinoğlu’nun titiz çalışmasının temelinde kendi yetenekleri kadar Köy Enstitülerinin bu arkadaşımıza verdiği ciddiyetin ve insan sevgisinin de rolüvar. Nedim Bey, Malatya ve Sivas olaylarının içinde yaşadı. Bu nedenle “TarihinTanığı” sayılıyor. Olayları okudukça da yitirdiklerimize ağıtlar yakasınız geliyor.
Yazarını içten kutluyoruz. 30

Mudafa-iHukuk Gazetesi:

H. Nedim Şahhüseyinoğlu Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar


H. Nedim Şahhüseyinoğlu’nun “Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar” adlıve 379 sayfa tutan bu geniş ve kapsamlı araştırmasında Malatya, Kahramanmaraş, Çoru, Sivas kitle kırımlarının nedenleri, olayların gelişimi ele alınarak inceleniyor ve yorumlanıyor. Yazar, kitabının alt başlığında bu olayların içyüzünün ortaya koymayı amaçladığını belirtmek için “Malatya, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas Katliamlarının İçyüzüne Dönük Bir İnceleme” anlatımını kullanmış.
Akçadağ Köy enstitüsü mezunu olan yazar, bu kitle kırımlarını incelerken bu konuda yazılmış kitaplar, yazılar ve haberlerin yanı sıra soruşturma ve yargı sürecinde düzenlenen evrakda başvurduğu için, kitap aynı zamanda belgesel bir nitelik taşıyor.
Şahhüseyinoğlu, kitabının sonunda şu değerlendirmeye yer veriyor:
“Türkiye’de işlenen cinayetler, katliamlar, saldırılar, 15-20 yaşlarındaki gençlerin kurduğu örgütlerin işi değildir. Bunca otomatik silahı ve bombayı temin etmek, bunca cinayet işlemek ve katliam yapmak ama yakayı ele vermemek, yakalandığında kurtarılmak, cezaevlerinden kaçırmalar organize etmek, gençlerin kurduğu örgütlerin harcı olamaz. Bunları örgütleyen, katliam ve saldırıları planlayan, silah sağlayan, suç işleyenleri koruyan perde arkası örgütler ve güçler bulunmaktadır.
Türkiye üzerinde oynanan karanlık oyunları anlayabilmek için önemli bir kaynak olan kitapta yazarın vardığı sonuç ise gerçekten önemli. Alevilere yönelik saldırıların ve kırımların bir amacının da alevi halk kitlesinin “topluluk niteliğini parçalamak ve onları kimliksiz yığınlara dönüştürmek üzere yerinden yurdundan etmek” olduğunu belirtiyor ki, Alevi Türk halkının doğal yaşam biçiminin laiklik ilkesi ile tam uyum içinde bulunduğu ve bu nedenle de şeriatçı biriktidar oluşumunun karşısına dikilen bir engel olduğu düşünüldüğünde bu saptama ayrıca önem taşıyor. 31

 Malatya Yorum Gazetesi: “17Nisan ve Malatya”


17 Nisan, Malatya açısındanoldukça önemli bir gün.
Köy Enstitülerinin kuruluşgünü…
Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, gelini ve 2 torununun öldürüldüğü gün ve Malatya olayları.
Hemşerimiz, 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın ölüm günü.
***
17 Nisan 1940 tarihli Köy Enstitüleri Yasası ile Malatya’da Akçadağ Köy Enstitüsü açıldı. Bu okulun bugünkü durumu ne yazık ki içler acısı.
Eğitim tarihimizde kırklı yıllara damgasını vuran Köy Enstitülerinin Atatürk aydınlanmacılığındaki önemli işlevi unutulamaz.

***

Adına gönderilen bombalı paketin 17 Nisan 1978 günü patlaması sonucu Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu,gelini ve iki torunu yaşamını yitirir. Ertesi günü patlak veren olaylardasaldırılar, yağmalar ve talan ile Malatya’nın birçok yeri harabeye döner…
Konu ile ilgili olarak H. Nedim Şahhüseyinoğlu’nun Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar/Malatya-Kahramanmaraş-Çorum-SivasKatliamlarının İçyüzüne Dönük Bir İnceleme” (İtalik Yay. Ankara Nisan 1999, 330s.) adlı yapıtı önemli bir çalışma.
Kitabın Malatya ile ilgili bölümlerinde Demokrat Parti döneminde başlayan cepheleşme hareketinden 11 Eylül1980 tarihine kadar yaşanan önemli olaylar basından, mahkeme tutanaklarından, yaşayanlardan ve kendi yaşadıklarından örneklerle anlatılmış.
Barış Gönüllüleri Olayı, Düzmece Kemal Abbas Olayı (1968), Hekimhan Olayları (1968), Faşizmi Protesto Mitingi (2 Şubat1975), 15-16 Şubat Olayları (1975), Akçadağ Öğretmen OkuluOlayları (Cafer Toksun’un müdürlüğü ve 500’ü aşkın öğrencinin mağduriyeti–1975), Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, gelini ve iki torununun bombalı paketle öldürülmesi (17 Nisan 1978), ertesi günü yaşanan olaylar…
Özellikle 1975 ve 1978 olaylarında, “Din elden gidiyor”, “Camileri bombalıyorlar”, “Kahrolsun komünistler, solcular, Aleviler” gibi söylemlerle birçok işyerinin yakılması, talan edilmesi sonucu birçok Malatyalı Malatya’yı ve işini terk eder, başka yerlere göçerler.
Parlamento üstü olduklarını öne süren derneklerin, din tüccarlarının, silah kaçakçılarının, acınacak durumlara düşen devlet yetkililerinin, politize olmuş emniyet teşkilatının, bazılarınca yaşanan olaylardan sorumlu tutulan solcuların, hemen oyuna gelen Malatya halkının konumunu; aynı söylem aynı yöntem ve tekniklerle Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas’ta da eylemler yapıldığını; siyasilerin ve halkınolaylara bakış açısını; emperyalizmin “Böl-parçala-yut” politikasına kimlerin/nasıl alet oldukların, hangi akıl ve mantıkla hareket ederek hizmet ettiklerini öğrendikçe hayrete düşeceksiniz. “Bunlar 20. Yüzyıl Türkiye’sinde mi olmuş?”, “İnsan bu kadar canavarlaşamaz!” diyecek, insanlığınızdan utanacaksınız…
İnsanlarımızı bu konumaiten, getirenleri şiddetle kınıyor, olayların ve katliamların kentimizde, ülkemizde ve dünyamızda yaşanmamasını diliyorum… 32

 Berfin Bahar Dergisi: “YakınTarihimizde Kitlesel Katliamlar”


H. Nedim Şahhüseyinoğlu; Malatya’nın Yeşilyurtilçesi, Cumhuriyet Örnek köyünde doğmuş. 1944 yılında Akçadağ Köy Enstitüsüne girmiş. Enstitüden 1949 yılında mezun olduktan sonra; 26 yıl çeşitli okullarda öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olmuş. Öğretmenliği döneminde eğitim örgütlerinin içinde yer alan Şahhüseyinoğlu, Türkiye Öğretmenler Milli Federasyonu Malatya Şube Yönetiminde; Türkiye Öğretmenleri Sendikası (TÖS)’ün, Tüm Öğretmenlerin Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER)’in şube başkanlığını, genel yönetim kururlu üyeliğini ve bölge temsilciliğini yapmış.
Köy Enstitülerinde okuma-yazma alışkanlığı edinmiş. Akçadağ Köy Enstitüsü Müdürü Şerif Tekben bir konuşmasında, “Gezdiğiniz köylerin kasabaların kültürünü yazın. Yazdıklarınıza burun kıvırabilirler, küçümseyebilirler; ancak siz yazmayı sürdürün. 50-100 yıl sonra yazdıklarınız değerlendirilecek ve ülkemizin kültür haritası çizilecektir” demiş.
O zamandan bu zamana araştırıp yazıyor H. NedimŞahhüseyinoğlu. Yazdıkları dergilerde, gazetelerde çıkmış. Sonradan ürünlerini toplayıp kitap olarak bastırmaya başlamış. Bugün yapıtlarının sayısı 15’ibulmuş. Sessiz bir yazın eri. Kendini ön plana çıkarmamış, reklâmını yapmamış. Zaten onun derdi ünlü olmak değil. Onun derdi yalnızca gerçek okura ulaşmak. Uzun uğraşlar sonucu, iğneyle kuyu kazar gibi yaptığı araştırmaların insanlara ulaşmasını istiyor.
İnsanlarımızın okumadığına dair, haklı olarak yakınıyor. “Çıkan her kitabımı, dergilere, yazarlara, eşe dosta gönderiyorum. Gönderdiğim kitapların içinde adresim ve telefonum olduğu halde bir iki kişinin dışında teşekkür eden bile olmuyor, insan buna üzülüyor. Oysa “Bir kitaba yazarın ne kadar emek verdiğini en çok ben bilirim” diyor.
“Bugüne kadar yazarlar içinde sadece Emin Çölaşan telefon ederek teşekkür etti. Bir de Melih Âşık köşesinde “Sansür” kitabım içinkısa bir yazı yazdı” diye ekliyor.
Geçtiğimiz aylarda H. Nedim Şahhüseyinoğlu’nun “Basında Sansür” kitabı yayınlanmıştı, adıma imzaladığı o kitabı kısa zamanda okuyup bitirdiğim halde fırsat bulup kitapla ilgili bir yazı yazamamıştım. “Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar” kitabı elime geçince kısa sürede okudum ve bu yazıyı kaleme aldım.
Bu yazıyı; seksen yaşına dayanmış ve hala ülkenin aydınlanması için çırpınan öğretmenimize vefa borcu saydım.
“Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar”ın birinci basımı 1999 yılında yapılmış. Bu kitabın ikinci baskısı.
Nedim Şahhüseyinoğlu bu kitabı niçin yazdığını önsözde şöyle açıklıyor.
“Bu kitabın yazımında güdülen temel amaç, etnik veinançsal toplulukların arasına sokulan kin ve kan güdümünü körüklemek değildir; dinsel bir inancı üstün tutma veya küçümseme de değildir. Amaç bu tür katliamların mezhep (Alevilerle Sünnilerin) ya da sağ-sol çatışması olmadığını; emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin ortak planlarının perde arkası gizligüçler (CIA, MİT, Kontr-Gerilla) tarafından uygulanmasının sonucu olduğunu bir yönü ile sergilemektir.”
Genç kuşaklar 12 Eylül öncesi günleri pek bilmiyorlar. Benim gibi 40’lı yaşları yaşayanlar için o günler ilk gençlik günleriydi. Karanlık bir dönemdi. Saldırılar, katliamlar, bombalamalar. Her gün onlarca ölü. Darbe ortamının oluşması için iş kitlesel katliamlara gelip dayanmıştı. Ogünleri anımsayınca insanın tüyleri diken diken oluyor. Anadolu’da binlerce yılbirlikte yaşamış Alevilerle Sünnilerin birbirine düşürülmesi. Sonuçta kitlesel katliamlar...
Kitap 5 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde “Malatya Olayları” anlatılıyor.
15-16 Şubat 1975 tarihinde TÖB-DER 57 ilde kapalısalon toplantısı yapılmasını kararlaştırır. Toplantılar izinlidir. Ancak Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması yaratmak isteyen ırkçı-şeriatçı örgütler harekete geçerler. Toplantıyı basmak için çeşitli bölgelerde toplanırlar. Yol üstündeki Alevi ve demokrat yurttaşların işyerleri yağmalanır. İkinci günsaldırı yinelenir ve sonuç olarak, bir yurttaş ölür, onlarca yurttaş yaralanır.Yüzlerce işyeri de yakılıp kullanılmaz hale getirilir.
Bu bir sürecin başlangıcıdır. İkinci aşama, Malatya Belediye Başkanı Hamido’nun bir bombalı paketle öldürülmesiyle başlar.
Olayın olduğu gün üç çocuk kaçırılarak işkenceyle öldürülür. Ertesi gün toplanan binlerce gözü dönmüş insan, Alevilerin yaşadığı mahallelere doğru harekete geçer... Sonuçta Malatya’da Alevi yurttaşların yaşaması ve iş yapması güçleşir. Büyük bir göç yaşanır.
2. Bölümde Kahramanmaraş Katliamı belgelerle işleniyor. Olayları yaşayanlar ve mahkeme tutanakları tüyler ürpertici. İnsanınkanı çekiliyor. Kitabı okudukça bir buz kütlesi derisinin üstünde geziniyor.
Sonuç: 111 ölü, 1000’in üstünde yaralı, yakılan ev552, yakılan işyeri 289, yakılan oto 8...
3. Bölümde Çorum Katliamı anlatılıyor. Yaklaşık 50 kişinin yaşamını yitirdiği bu olaylar Temmuz 1980’de yaşanmış ve olayların nasıl kardeşi kardeşe kırdırma politikası olduğunu anlatıyor. Aslında Malatya ve Kahramanmaraş’ta gerçekleştirilmeye çalışılan bir iç savaş. Bunun en kolay yolu da Alevi Sünni çatışması. Bunu da gerçekleştirmeyi başarıyorlar çoğunlukla...
4. Bölümde Şahhüseyinoğlu Sivas Katliamlarını anlatıyor. İnsan bu bölümü okudukça “Ne bitmez çilen varmış Sivas?” demekten kendini alamıyor. Tarih boyunca kaç kez yakıldın, yıkıldın! Kaç kez Pirsultanlar öldü? Kaç kez dirildi?
12 Eylül’den önce yaşanan katliamla 1993 Sivas katliamının benzer yönleri çok. Kışkırtıcılar aynı. Kışkırtma yöntemi aynı. Çalışma yöntemleri benzer ne yazık ki, ölenler hep demokrat yurttaşlarımız. 33

Öğretmen Dünyası Dergisi: “Kitaplar Arasından”

Öğretmen örgütçülüğünün önderlerinden, araştırmacı yazar H. Nedim Şahhüseyinoğlu, bu yapıtında, yakın tarihimizdeki Malatya Olayları, Maraş, Çorum ve Sivas Katliamlarını, nedenleriyle birlikte belgelerle öyküleyerek katliamların nedenlerini sergilemektedir.
Kitabın, “Katliamların İç Yüzü” başlıklı bölümünden bir alıntı sunuyoruz: “Türkiye’de işlenen cinayetler, katliamlar saldırılar,15-20 yaşlarındaki gençlerin kurduğu örgütlerin işi değildir. (...) Bunları örgütleyen, katliam ve saldırıları planlayan, silah sağlayan, suç işleyenleri koruyan perde arkası örgüt ve güçlerin bir ucu devlet erkini elinde tutan siyasi güçlere ve bir ucu da ta ABD’ye (CIA) dayanmaktadır. (...) Dileğimiz, sol ve devrimci güçlerin, acı tarihsel deneylerden akılcı yöntemlerle dersler çıkarmasıdır.” (s. 289-290) 34

______________________________________
27) H. N. ŞAHÜSEYİNOĞLU:Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar, İtalik Yayınları, Ankara 1999, s. 89 ve90
28) Kitabın arkakapağında yer alan bu yazı aynı zamanda 17 Ocak 2007 tarih ve 935 sayılı Cumhuriyet Kitap’ta da yer almıştır. Yalnızca, “Ama olan olmuştur” cümlesi yerine; “Bu kitapta H. Nedim Şahhüseyinoğlu, yakın tarihte Türkiye’degerçekleşen kitlesel saldırılara ilişkin bir inceleme sunuyor” cümlesine yer verilmiştir.
29) Rıza ZELYUT: Akşam Gazetesi, 4 Haziran 1999
30) Nejat BİRDOĞAN: Aydınlık, 8 Ağustos 1999, S: 629
31) Mudafa-i Hukuk Gazetesi, 16 Haziran 2000, Antalya
32) Süleyman ÖZEROL: MalatyaYorum Gazetesi, 23 Nisan 2002
33) Erdal ATICI:Berfin Bahar Dergisi, Sayı:95, Ocak 2006
34) O. NuriPOYRAZOĞLU: Sayı: 320, Ağustos 2006

KAYNAK: Süleyman ÖZEROL: "Dirençli Eğitimci Örgütçü ve Araştırmacı H. Nedim Şahhüseyinoğlu", Ürün Yay. Ankara 2009, s.143-153

8 Mart 2021 Pazartesi

Süleyman Özerol – Dirençli Eğitimci-Örgütçü ve Araştırmacı Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu

Süleyman Özerol-Dirençli Eğitimci-Örgütçü ve Araştırmacı Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu (2009)

Künye: Süleyman Özerol – Dirençli Eğitimci-Örgütçü ve Araştırmacı Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu, Ürün Yayınları, biyografi, 347 sayfa

Yirmi altı yıl çeşitli yerlerde öğretmenlik yapmış Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu’nun şu ana kadar gazete ve dergilerde 500’e yakın yazısı ve on yedi kitabı yayımlanmış.
Öğretmenlik yılları boyunca, demokrat ve özgürlükçü duruşundan taviz vermeyen Şahhüseyinoğlu, birçok muhalif örgütün üst düzey yönetiminde görev almış; sayısız soruşturma geçirmiş ve 12 Mart darbesinden sonra tutuklu kalmış bir isim.
İşte Süleyman Özerol’un, Şahhüseyinoğlu hakkında yazılanlar ve söylenenlerle de desteklediği elimizdeki kitap, Şahhüseyinoğlu’nun yaşamından kesitleri, Türkiye yakın tarihinin önemli olayları ekseninde okuyucuya sunuyor.

https://dipnotski.com/2018/08/13/suleyman-ozerol-direncli-egitimci-orgutcu-ve-arastirmaci-hasan-nedim-sahhuseyinoglu-2009/direncli-egitimci-orgutcu-ve-arastirmaci-hasan-nedim-sahhuseyinoglu/